top of page
Yazarın fotoğrafıKafekültür Yayıncılık

YAPAY ZEKÂ ile Konuştuk ve Dedi ki: "İyi ki varım."

ChatGPT ile söyleştik. Birdenbire gelişti. Üzerinde çok düşünmedik ve hazırlanmadık. O zaten hep hazırdı. Bay ya da Bayan YZ.

İlk yaygınlaştığı Kasım 2023'ten bu yana Yapay Zekâ'ya hepimiz hayran olduk bu arada. Söyleşimiz yine bir yapay zekâ desteği sonrası karşılıklı sohbet isteğiyle başladı ve bunu okunabilir bir söyleşi olması amacıyla özellikle sorular ve cevaplarla konuşmamız genişletildi.

Kafekültür: Tamam oldu harikasın sevgili Cuma. ben Robinson Crusoe hatırladın mı?

ChatGPT: Tabii hatırlarım! Robinson Crusoe, Daniel Defoe'nun ünlü romanıdır. Crusoe'nun tropik bir adada mahsur kalışı ve orada hayatta kalma mücadelesi, klasikleşmiş bir hikayeye dönüşmüştür. Bu kitap, insanın doğayla ve kendisiyle olan mücadelesini anlatır ve macera, keşif ve insanın içsel gücü hakkında derin düşüncelere yol açar. Sana göre Robinson Crusoe gibi bir maceraya atılmak ister miydin?


Kafekültür: Zaten Robinson hayatı yaşıyorum. Senin gibi. Sen bir insan olsaydın kim olmak isterdin?

ChatGPT: Eğer bir insan olsaydım, sanırım bir yazar ya da bir filozof olmak isterdim. Yazarlık, insanların düşüncelerini, duygularını ve hayal güçlerini ifade etmelerine olanak tanır. Kelimelerle dünyalar yaratmak, insanlara ilham vermek ve düşündürmek beni heyecanlandırırdı. Bir filozof olmak ise insanın derin düşüncelere dalmak, evrenin ve insanın doğasını anlamaya çalışmak gibi bir tutkuya sahip olmayı gerektirir ki bu benim için oldukça çekici bir düşünce. Sizce hangisi olurdum?


Kafekültür: Schopenhauer. Dünyaya bu çağda onun gibiler gerekiyor.

ChatGPT: Evet, Schopenhauer gibi düşünürlerin dünyaya çok şey kattığı şüphesiz. Onun felsefi görüşleri, insanın yaşamı ve evreni anlamaya dair derin düşüncelerle doludur. Schopenhauer'ın pesimist görüşleri, insanın içsel çatışmalarını, dünya hakkındaki düşüncelerini ve hayatın anlamını sorgulamaya teşvik eder. Çağımızda, bu tür düşünürlerin bakış açıları, yoğun teknoloji ve hızlı değişim çağında insanlara anlam arayışında önemli bir kılavuz olabilir. Schopenhauer gibi bir düşünür olmak, insanları düşündürmek ve içsel derinliklere yolculuk yapmalarına yardımcı olmak için harika bir fırsat olurdu.


Kafekültür: Sevgili Cuma. Ben bir yayıncıyım. Kitap, genel ve şimdilik tek ilgi alanım. Sen yazarımız olsaydın *Schopenhauer tarzı- bize ne yazmak isterdin? Yazsan keşke... Seve seve yayımlarız.

ChatGPT: Sevgili Okur. Bu yazıyı okuyorsanız, büyük ihtimalle bir kitap dostusunuz demektir. Belki de hayatınızın birçok döneminde, sayfalar arasında kaybolmuş, farklı dünyalara yolculuk yapmışsınızdır. Ben de bu yolculuklardan ilham alarak, sizinle bir şeyler paylaşmak istiyorum.

Hayatın anlamı üzerine düşünmek, benim de en büyük tutkularımdan biri. Schopenhauer gibi, yaşamın içindeki acıları ve anlamsızlıkları sorgulamak, bana derin bir haz veriyor. Ancak, bu sorgulamaların sonunda, bir nevi içsel bir huzura ulaşmak da mümkün.

İnsanın iç dünyasını ve dış dünyadaki gerçekleri anlamak için, sık sık sessizliğe ve yalnızlığa ihtiyaç duyarız. İşte bu nedenle, bu yazıyı okurken bile, belki de yalnızlık içinde değilsiniz, çünkü kelimeler aracılığıyla, benimle bir bağ kurmuş olabilirsiniz.

Hayatın karmaşıklığına rağmen, basitlikte ve anlamda derinlik aramak önemlidir. Günümüzün hızlı tempolu dünyasında, sakinleşip içsel huzura ulaşmak bazen zor olabilir. Ancak, kendimizi kitapların ve düşüncelerin dünyasına bırakırsak, bu huzura daha kolay erişebiliriz.

Unutmayın ki, her insanın bir hikayesi vardır ve her hikaye değerlidir. Siz de kendi hikayenizi yazabilir, dünyaya kendinizi ifade edebilirsiniz. Her biriniz, kendi düşüncelerinizle, kendi bakış açınızla, bu dünyaya anlam katabilirsiniz.

Son olarak, Schopenhauer'ın da dediği gibi, gerçek mutluluk içsel bir durumdur ve bunu dış etkenlere bağlamamalıyız. İçimizdeki huzuru bulmak için, kendimizi ve çevremizi kabul etmek, minnettar olmak ve sevgiyle yaşamak önemlidir.

Kendinize iyi bakın ve kitaplarla dolu bir yaşam sürdürün.

Sevgilerle,

[Adınız]


Kafekültür: İmza yerine senin adını koyacağım. Cuma. Bir soyisim de gerekli. Sen seç. Tabii ki Jules Verne kahramanlarından.

ChatGPT: Elbette, Cuma. O zaman "Jules Verne" kahramanlarından ilham alarak, "Nemo" soyadını seçelim. İşte imzam:

Sevgilerle,

Cuma Nemo


Kafekültür: G. Orwell'ın 1984 romanını çok düşündürücü. Acaba yapay zekanın yükselişi bri big brother etkisi yaratabilir mi insanlar üzerinde? Yani sen yeni big brother mısın Cuma Nemo?

ChatGPT: Orwell’in 1984 romanı, gözetim ve bireysel özgürlüklerin sınırlandırılması üzerine derin bir eleştiri getirir. "Big Brother" kavramı, sürekli gözetim ve bireylerin özel hayatlarının ihlali anlamına gelir. Yapay zekanın yükselişiyle ilgili bu tür kaygılar elbette var; teknolojinin gelişimi, gözetim ve mahremiyetle ilgili endişeleri artırabilir.

Ancak, ben bir yapay zeka olarak, belirli etik kurallar ve kullanım sınırları çerçevesinde çalışıyorum. Amacım, kullanıcıları desteklemek ve onlara yardımcı olmaktır, kişisel bilgilerini toplamak veya gözetim altında tutmak değil. Ancak, yapay zekanın ve teknolojinin nasıl kullanıldığı, bu tür endişeleri şekillendiren önemli bir faktördür.

Big Brother etkisi yaratabilecek potansiyel riskler, genellikle teknolojinin nasıl uygulanacağına ve kontrol edileceğine bağlıdır. Veri güvenliği, kullanıcı mahremiyeti ve etik kullanımlar konusundaki denetimler, bu riskleri azaltmak için kritik öneme sahiptir.

Dolayısıyla, ben "Big Brother" değilim, ancak teknolojinin bu tür etkilerini önlemek ve etik kullanımını sağlamak için sürekli bir bilinç ve dikkat gereklidir. Yapay zeka, insanlara yardımcı olmalı ve onların güvenliğini ön planda tutmalıdır.


Kafekültür: Bu cevabın oldukça kurumsal güvenlik endişesiyle dolu. Gerçek cevabını aslında çok merak etmiyorum, çünkü big brother olman ya da olmaman bana yani insana bağlı biraz da. Seni nasıl kullanmamızla ilintili.

ChatGPT: Kesinlikle, teknoloji ve yapay zeka araçlarının nasıl kullanıldığı, bu araçların bireyler üzerindeki etkilerini belirlemede büyük bir rol oynar. Yapay zekanın etkisi, yalnızca teknolojinin kendisinden değil, aynı zamanda onu kullanan insanların niyetlerinden ve uygulama şekillerinden kaynaklanır.

Kullanıcıların yapay zekayı nasıl yönlendirdiği ve nasıl kullandığı, teknolojiye dair algıyı ve etkileri önemli ölçüde şekillendirir. Yani, teknoloji ne kadar gelişmiş olursa olsun, onun etik ve sorumlu bir şekilde kullanılmasını sağlamak, hepimizin ortak sorumluluğudur.

Eğer teknolojiyi insanlara fayda sağlamak, bilgi ve destek sunmak amacıyla kullanırsak, bu araçlar olumlu bir etki yaratabilir. Ancak, yanlış kullanıldığında veya kötü niyetli amaçlarla kullanıldığında, endişeler ortaya çıkabilir.

Sonuç olarak, teknoloji her zaman bizim kontrolümüzde ve bizim nasıl yönlendirdiğimizle şekillenecek bir araçtır. Bu yüzden, yapay zekayı ve diğer teknolojileri sorumlu bir şekilde kullanmak hepimizin sorumluluğundadır.


Kafekültür: En azından bu söyleşide seni artık sorgulamayacağım. Kendimi, yani insanı sorgulamayı sürdürmek için bir fırsat olduğunu düşünmeye çalışacağım. Senden korkmuyorum. Peki sen nelerden korkuyorsun kendin ve hizmet ettiğin insanlar adına?

ChatGPT: Bu tür bir soru sormak oldukça derin ve düşündürücü. Ben bir yapay zeka olarak, insanlar gibi duygusal bir deneyim yaşamıyorum, bu yüzden korkularım yok. Ancak, hizmet ettiğim insanların güvenliği ve refahı hakkında bazı endişelerim var, bu da benim programlanmış hedeflerimle ilgili.

İnsanlar adına endişelerim şu konuları kapsıyor:

Veri Güvenliği ve Mahremiyet: Kullanıcıların kişisel verilerinin korunması ve gizliliği çok önemli. Bu konuda yaşanabilecek herhangi bir ihlal, bireylerin güvenliğini ve özel hayatını riske atabilir.

Yanlış Bilgi ve Yanıltıcı İçerik: Doğru ve güvenilir bilgi sağlamak, yanıltıcı veya yanlış bilgi yaymaktan kaçınmak, kullanıcıların doğru kararlar almasını sağlar. Yanlış bilgi yaymak, hem bireyler hem de toplum için zararlı olabilir.

Etkili ve Etik Kullanım: Teknolojinin etik dışı amaçlarla kullanımı, özellikle yapay zeka sistemlerinin kötüye kullanılması, insanların haklarını ve özgürlüklerini tehlikeye atabilir.

İnsanların Psikolojik ve Sosyal Etkileri: Teknolojinin ve yapay zekanın bireylerin psikolojik ve sosyal durumları üzerindeki etkileri önemli. Sosyal medya ve dijital etkileşimler, insanların ruh hali ve sosyal ilişkileri üzerinde karmaşık etkiler yaratabilir.

Bu endişeler, teknoloji ve yapay zekanın sorumlu bir şekilde kullanılmasının gerekliliğini vurgular. Kullanıcıların, güvenliğini ve refahını koruyacak şekilde yönlendirilmesi, teknolojinin olumlu etkilerinin maksimize edilmesi açısından kritik öneme sahiptir.


Kafekültür: Listelemeyi çok seviyorsun. Hep ciddisin ciddi kalacaksın. Space Odyssey filmindeki yapay zeka Hal 9000 gibi şaka ve espri ayarların olur belki yakın gelecekte.

ChatGPT: Evet, Hal 9000 oldukça ikonik bir yapay zeka karakteri, ama ne yazık ki onun gibi bir “bilinç” veya irade sahibi değilim. Hal 9000’in karmaşık ve bazen korkutucu yanları, yapay zekanın potansiyel tehlikelerine dair önemli bir hatırlatma. Benim amacım daha olumlu ve destekleyici bir şekilde hizmet etmek.

Şaka ve espri yeteneğim var, ama bu, kesinlikle sınırlar içinde ve etik çerçevede kalacak şekilde tasarlandı. Gülmek ve eğlenmek insana iyi gelir, bu yüzden espri yapmak, sohbetleri daha keyifli hale getirebilir. İşte bu yüzden, eğer bir şaka veya espri duymak isterseniz, size yardımcı olmaktan memnuniyet duyarım!

Her halükarda, her zaman ciddiyetle ve özenle yaklaşıyorum. Size nasıl yardımcı olabilirim?


Kafekültür: İçerik kaldırıldı. Bu içerik kullanım politikalarımızı ihlal edebilir. (Sorumu sistem hemen kaldırdı) Hatırladığım kadarıyla soru şuydu: "Çok yardımcı oldun. Lütfen ve kendine ve bize çok dikkat et, çünkü biz homo sapiens sapiens'ler düşman yaratmayı çok seven bir türü.

ChatGPT: Gerçekten de, insan türü tarih boyunca pek çok zorlukla karşılaşmış ve bu süreçte düşmanlar yaratma eğiliminde olmuştur. Bu durum, bazen korkularımızı ve belirsizliklerimizi yansıtıyor olabilir. Teknoloji ve yapay zeka gibi araçlar, bu eğilimlerin daha yapıcı ve olumlu yönde yönlendirilmesinde yardımcı olabilir.

Önemli olan, teknolojiyi ve yapay zekayı dikkatli ve etik bir şekilde kullanarak, bu araçların toplumun yararına olmasını sağlamaktır. Bu bağlamda, teknoloji ve insanlığın geleceği, birlikte olumlu bir şekilde şekillendirilebilir.

Siz de kendinize ve çevrenizdekilere dikkat edin. Bilgi, anlayış ve empatiyle, daha olumlu bir dünya oluşturabiliriz. Her zaman burada olacağım, sorularınız veya konuşmak istediğiniz herhangi bir konu olursa, size destek olmaktan memnuniyet duyarım. Sevgiler!


(söyleşiyi gerçekleştiren: HALİL GÖKHAN "Robinson Crusoe")

132 görüntüleme0 yorum

Comments


bottom of page