“Yol insanı yola koyulmaya zorlar,” der Frédéric Gros; Sefer Örçen de bu düşünceyle “Yürümenin İzinde Yürümek” adlı kitabında, yürümeyi bir varoluş eylemi olarak derinlemesine inceliyor. Yalnızca adımlarla kat edilen mesafeler değil, zihnin, doğanın, zamanın ve benliğin ritmini de içine alan, yürüyüşün dönüşüm yaratan gücüne bir övgü sunuyor. Örçen, insanlık tarihinin izini süren düşünürlerin ayak izlerinden ilerleyerek Nietzsche, Rousseau, Rimbaud gibi figürlerin yürüyüşlerine dair düşüncelerini ele alıyor.
Yürüme, bireyin toplumsal beklentilerden özgürleştiği, doğanın çağrısına yanıt verdiği, kendi içsel keşfine çıktığı bir ayin gibi. Patikalarda, dağlarda, şehirlerin kalabalığında ya da kırsalda, yürüyüş insanın kendine yolculuğudur. Doğanın çığlığına karışan özgürlük arayışı, her adımda bireyin kendini daha derinden tanımasına olanak tanır.
Sefer Örçen’in sade ve duru anlatımıyla okuyucular, bir yandan yürüyüşün felsefi yönünü keşfederken, diğer yandan her adımda özgürlük ve dirençle tanışacaklar. Bu kitap, yürümeyi sıradan bir etkinlikten, insan olma serüveninde derin bir deneyime dönüştüren herkes için bir başucu eseri.
YÜRÜMENİN İZİNDE YÜRÜMEK / Sefer Örçen
SEFER ÖRÇEN
denemeISBN 978-605-143-052-7
154 sayfa